İsdemir, 2002 yılında, Ecevit-Bahçeli-Yılmaz Hükümeti tarafından, Erdemir, Divriği ve Hekimhan Demir Madenleri, Erdemir ve İsdemir limanları ile beraber, OYAK’a satıldı. İşçiler özelleştirmeye tepki göstermesin diye, İsdemir hissesinin % 11’i, işçiler adına kurulacak Vakıfa verildi.
Ancak şirket yöneticileri, işçilere fırsat vermeden İskenderun Demir ve Çelik A.Ş. Çalışanları Yardımlaşma Vakfı'nı kurarak hisseleri kontrollerine aldılar. Vakıf yönetimi, hazırladığı "İştirak Hisseleri Yönetmeliği" ile tüm hissedarları dışladı.
Şimdi şirket 2 ortaklı görünüyor ve böylece İMKB'ye girmek zorunda kalmıyor. İSDEMİR, borsaya girmeyince de işçilere para ödemiyor.
2002 yılında da hissedarlık konusunda işe yeni giren kişilere hisse verilmesi, konuyu mahkemelik yaptı. İSDEMİR yönetimini zaman aşımını sağlamak için davanın uzamasını sağladı. 2010 yılına kadar süreci uzatan şirket yönetimi, 11 bin hak sahibine piyasada maddi değeri olmayan şerhli hissedarlık belgesi dağıttı.
İşçiler, “2001 yılında fabrikada çalışan gerçek yüzde 11 hissedarların tespit edilmesini, İSDEMİR hissesinden cüzi bir miktarın borsaya aktarılıp gerçek piyasa değeri ortaya çıkana kadar 11 bin ailenin aleyhine antlaşmalı sermaye artırımlarının artık yapılmamasını” istiyorlar.
Geçen 10 yılda işçilere kar payı diye sadece kişi başı 110 lira verildi. Oysa İSDEMİR, sadece 2012 yılında 289 milyon lira kar etti. İşçiler, 10 yıl boyunca kar payı alamadıkları, dolayısıyla, hisseleri gasp edilmiş olduğu için işvereni mahkemeye verdiler. Bu dava sürüyor.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, kağıt üzerinde %11 görünen işçi hissesi, sermaye artırımı ile % 7 ye düşürüldü.
Geçen zaman içinde işçi sayısı da eritildi. 2002 de 11 bin olan işçi sayısı, 2012’de 4 bin 700’e düşürüldü.
Özelleştirmeye ses çıkarmasın diye ağızlarına bir parmak bal sürülen işçiler, şimdilerde nasıl aldatıldıklarının farkına varmaya başladılar.
Gelelim greve.
İsdemir ve Erdemir aynı işverene bağlı. OYAK Genel Müdürlüğüne. Ama OYAK, Erdemir işçisine verdiği ücreti İsdemir işçisine vermiyor. İsdemir İşçisinin ücreti, geçen 2 yıl boyunca ERDEMİR işçisine göre % 40 daha geride.
İsdemir’de ortalama işçi ücreti aylık 2.600 lira. Buna, yıllık ödenen 120 günlük ikramiye de dahil.
Çelik-İş Sendikası, Erdemir işçisiyle aradaki farkın kapanmasını, ücretlerin aynı seviyeye getirilmesini istiyor. Toplu sözleşme masasındaki pazarlığın ana konusu bu.
İşveren ise, % 2 zam teklifiyle masaya oturdu, sonra, ancak % 3’e çıktı.
Sendika, 1,5 yıldır kadro ilerlemesinin yapılmadığını, uzmanlık ve kıdeme göre kadro ilerlemesinin bir an önce yapılmasını da istiyor.
İşçilerin büyük kısmı, fabrika sahasında lojmanda oturuyorlar. 200 lojman yıllardır boş olduğu halde, diğer işçilere verilmiyor.
Sonunda uyuşmazlık tutuldu ve 15 Temmuz’da grev başladı. Bugün dördüncü gün.
Şimdi işveren grevi kırmaya çalışıyor.
İlk işi, sendika yöneticileriyle işçinin iletişimini kesmeye çalışmak. Bu amaçla, güvenlik görevlileri marifetiyle, sendika temsilcilerini grev sahasına sokturmuyor.
Ardından grevdeki işçileri tek tek özel görüşmeye çağırıyor. Formenlik teklif ediyor. Masada %3 den yukarı çıkmazken, tek tek yaptığı görüşmede, grevi bırakması karşılığında,% 30 zam teklif ediyor.
İşçiler, bir basına yansıyan rakamlara bakıyorlar, bir de kendilerine teklif edilene. Gazeteler, 2012 yılında İsdemir’in 289 milyon lira kar bildirdiğini yazdı. Genel Müdürün, 2012 yılında 200 bin lira kar payı aldığı söylentisi ise kulaktan kulağa dolaşıyor.
İsdemir karlı, yöneticiler ise yağ bal içinde.
Ama işçinin hisseleri gasp edilmiş, maaşlarına beklenen zam yapılmıyor.
Kararlılar greve. “Bu mesele, artık ücret sorunu olmaktan çıktı, onur, şeref ve gurur meselesi oldu” diyorlar.
İşçilere ve sendikaya başarılar diliyoruz.
Aydınlık Gazetesi / 18 Temmuz 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder