Almanya'nın Münih kentinde 17 Nisan'da başlayacak olan NSU terör örgütü davası ile ilgili adeta sıkıyönetim ilan edildi. Mahkeme binası ve çevresinde 4 gün önceden olağanüstü güvenlik önlemleri alınacak.
17 Nisan’da Neonazi terör örgütü (NSU) davası Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde başlayacak. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi Basin Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör hücresi üyelerince öldürülen 10 kişiyle ilgili davada uygulanacak kurallar bildirildi.
Buna göre duruşmaların yapılacağı Nymphenburg Caddesi adeta kuşatma altına alınacak, 13 Nisan tarihinde, yani duruşma başlamadan dört gün önce, duruşmanın görüleceği mahkeme binasına giriş çıkışlarda sıkı kontrol uygulanacak, 270 kişilik mahkeme salonuna 50 gazeteci ve 50 izleyici alınacak.
Duruşmaların yapılacağı Nymphenburg Caddesi üzerindeki mahkeme binasına açılan bazı yollar iki gün öncesinden trafiğe kapatılacak, çatılara keskin nişancı yerleştirilecek, Alman Özel Hareket Komandoları çevre binalarda önlem alacak, özel eğitilmiş köpeklerle arama işlemi yapılacak, duruşma salonuna basın dışında normal ziyaretçilerin telefon, bilgisayar, fotoğraf makinası veya herhangi bir elektronik cihaz sokmasına izin verilmeyecek.
BÜYÜKELÇİ SIRA BEKLEYECEK
Davayı izlemek için TBMM'den bazı milletvekilleri Münih’e gelecek ve davayı izlemek için sıra bekleyecek. Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da duruşma salonuna girmek için mahkeme önünde sıra bekleyecekler arasında. Akredite olmayan basın mensupları ise 50 kişilik izleyici arasında yer alabilmek için sıra yarışına girecek.
'SORUNLU BİR DURUM'
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, 'Frankfurter Allgemeine' gazetesine yaptığı açıklamada, "Bir terör hücresinin yıllar boyunca Almanya'da cinayetler işleyebilmesi ve ardından konuyla ilgili görülecek davada ulusal basına yeterince yer ayrılıp, buna karşın uluslararası kamuoyunun temsilcilerinin davaya erişiminin yeterince sağlanmaması sorunlu bir durum" değerlendirmesinde bulundu. Bunun Almanya'nın yurtdışındaki imajıyla bağlantılı olduğunu ifade eden Westerwelle, Almanya’nın dünyada ve Avrupa’daki imajı açısından iz bırakacak bir gelişme yaşandığına dikkati çekti.
KILIÇ: IRKÇILIĞIN PANZEHİRİ TOPLUMSAL DAYANIŞMA
17 Nisan’da davayı izlemek için mahkemenin önünde olacağını ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yurt Dışı Koordinatörü Ali Kılıç, suçlanan aşırı sağcı terör örgütü NSU’nun hayatta kalan tek üyesi Beate Zschäpe ve terör hücresine yardımda bulunduğu iddia edilen 4 kişinin yargılanacağı davaya Türk basının alınmamasını eleştirdi.
Almanya’da hukukun üstünlüğünün tartışmaya açılmaması gerektiğini ifade eden Kılıç, “Olayın adı uzun süre ‘Döner Morde’ olarak hafızalara kazınmıştır. Cinayeti çözmek için kurulan Araştırma Komisyonuna ‘Bosphorus’ adı verildi. Bunu adı toplumun bir kesitini dışlamaktır“ dedi. Uluslararası nitelik ve önem taşıyan davanın istisnai olarak büyük bir salonda gerçekleştirilebileceğini ifade eden Ali Kılıç, NSU davasının Türkiye-Almanya ilişkilerini de sarstığını kaydetti. Mahkeme günü Türkiye Parlamentosundan İnsan Hakları Heyetinin Münih’e geleceğini belirten Kılıç, “Irkçılığın panzehri toplumsal dayanışmadır“ dedi.
Buna göre duruşmaların yapılacağı Nymphenburg Caddesi adeta kuşatma altına alınacak, 13 Nisan tarihinde, yani duruşma başlamadan dört gün önce, duruşmanın görüleceği mahkeme binasına giriş çıkışlarda sıkı kontrol uygulanacak, 270 kişilik mahkeme salonuna 50 gazeteci ve 50 izleyici alınacak.
Duruşmaların yapılacağı Nymphenburg Caddesi üzerindeki mahkeme binasına açılan bazı yollar iki gün öncesinden trafiğe kapatılacak, çatılara keskin nişancı yerleştirilecek, Alman Özel Hareket Komandoları çevre binalarda önlem alacak, özel eğitilmiş köpeklerle arama işlemi yapılacak, duruşma salonuna basın dışında normal ziyaretçilerin telefon, bilgisayar, fotoğraf makinası veya herhangi bir elektronik cihaz sokmasına izin verilmeyecek.
BÜYÜKELÇİ SIRA BEKLEYECEK
Davayı izlemek için TBMM'den bazı milletvekilleri Münih’e gelecek ve davayı izlemek için sıra bekleyecek. Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da duruşma salonuna girmek için mahkeme önünde sıra bekleyecekler arasında. Akredite olmayan basın mensupları ise 50 kişilik izleyici arasında yer alabilmek için sıra yarışına girecek.
'SORUNLU BİR DURUM'
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, 'Frankfurter Allgemeine' gazetesine yaptığı açıklamada, "Bir terör hücresinin yıllar boyunca Almanya'da cinayetler işleyebilmesi ve ardından konuyla ilgili görülecek davada ulusal basına yeterince yer ayrılıp, buna karşın uluslararası kamuoyunun temsilcilerinin davaya erişiminin yeterince sağlanmaması sorunlu bir durum" değerlendirmesinde bulundu. Bunun Almanya'nın yurtdışındaki imajıyla bağlantılı olduğunu ifade eden Westerwelle, Almanya’nın dünyada ve Avrupa’daki imajı açısından iz bırakacak bir gelişme yaşandığına dikkati çekti.
KILIÇ: IRKÇILIĞIN PANZEHİRİ TOPLUMSAL DAYANIŞMA
17 Nisan’da davayı izlemek için mahkemenin önünde olacağını ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yurt Dışı Koordinatörü Ali Kılıç, suçlanan aşırı sağcı terör örgütü NSU’nun hayatta kalan tek üyesi Beate Zschäpe ve terör hücresine yardımda bulunduğu iddia edilen 4 kişinin yargılanacağı davaya Türk basının alınmamasını eleştirdi.
Almanya’da hukukun üstünlüğünün tartışmaya açılmaması gerektiğini ifade eden Kılıç, “Olayın adı uzun süre ‘Döner Morde’ olarak hafızalara kazınmıştır. Cinayeti çözmek için kurulan Araştırma Komisyonuna ‘Bosphorus’ adı verildi. Bunu adı toplumun bir kesitini dışlamaktır“ dedi. Uluslararası nitelik ve önem taşıyan davanın istisnai olarak büyük bir salonda gerçekleştirilebileceğini ifade eden Ali Kılıç, NSU davasının Türkiye-Almanya ilişkilerini de sarstığını kaydetti. Mahkeme günü Türkiye Parlamentosundan İnsan Hakları Heyetinin Münih’e geleceğini belirten Kılıç, “Irkçılığın panzehri toplumsal dayanışmadır“ dedi.
BERLİN (Süheyla Kaplan) yurtgazetesi.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder