7 Ağustos 2013 Çarşamba

İSDEMİR GREVİNİN BAŞARILI DENEYİ

Her yıl yüzlerce eylem oluyor. Çoğu da başarısızlıkla bitiyor. Önderler, en doğrusunu bildiklerini sanır, önceki deneylerden öğrenmeye, tarihsel birikimi değerlendirmeye yanaşmazlar. Sendikalarımız, sadece işveren ve hükümetle değil, birbirleriyle de mücadele halindeler. Rakip sendikanın başarısını görmüyor, işçi sınıfının toplam tecrübesi olarak saymıyorlar. Bu nedenlerle çoğu mücadele, acemilikle başlıyor, yenilgiyle sonuçlanıyor. Oysa Türkiye işçi sınıfı tarihi, derslerle doludur, zengin deneylere sahiptir. Zonguldak mücadelesi, 89 Bahar Eylemleri, Petrol-İş Sendikası’nın TÜPRAŞ’ın satılmasına karşı yürüttüğü mücadele, SEKA, Seydişehir ve Tekel destanları, Telekom grevi, 27 Ocak 2013 Zonguldak mitingi, 80 sonrası dönemdeki başarılı örneklerden sadece bazıları. Bu eylemlerin kimi özellikleri, işçi sınıfının bütün mücadelelerinde örnek alınması gereken değerdedir. Başarılı örnekleri ve çıkan dersleri, topluca sunmaya ihtiyaç var. Kaynak yayınları bu ihtiyacı karşılayacak bir kitap hazırlığı yapıyor. Sonbaharda çıkacak. *** 22 gün süren İsdemir grevi de, işçi sınıfının tecrübe birikimine önemli katkılar yaptı. Greve, işverenin % 2 zam teklifi, en fazla % 3’e çıkacağını söylemesi sebep olmuştu. Çelik-İş Sendikası 15 Temmuz’da grevi başlattı. İşveren daha ilk günden grevi kırmaya çalıştı. İşyeri sahasındaki grevcilerin elektriğini kesti. Bu yetmeyince, güvenlik görevlileri marifetiyle, sendika temsilcilerini grev sahasına sokturmamaya çalıştı. Ardından grevci işçileri tek tek özel görüşmeye çağırarak, formenlik teklif etti, masada %3 den yukarı çıkmazken, grevi bırakması karşılığında,% 30 zam teklif etti. Özetle işveren, işçileri işyeri sahasına hapsetmeye, sendikacılarla bağlarını koparmaya ve tek tek avlamaya çalışıyordu. Bunu gören Sendikacılar, akıllı bir yol izledi ve bu yol, başarıya götürdü. İlk yıl için % 14 zam, 2. yıl 6’şar aylık enflasyon farkları ve grevde geçen zaman için bayramda tüm işçilere 500’er lira aldı. Bayram ikramiyeleri ise bayramdan önce ayrıca ödenecek. Bakanların devreye girmesi ne kadar etkili oldu bilemiyoruz. Ama Sendika, izlediği çizgiyle başarıyı zaten garantilemişti. Ne yaptılar? Grevi işyeri sahasına hapsolmaktan olmaktan, işçiyi işverenin kontrolünden ve tacizinden kurtarmak gerekiyordu. Böylece, hem çok sayıda işçiyi grevde görevlendirmiş olacak, hem de grevin başarısı için gerekli olan toplumsal desteği sağlamış olacaklardı. İsdemir ile ilgisi bulunan tüm ilçe ve beldelere grevi yaydılar. İskenderun, Osmaniye, Erzin, Payas, Belen, Kırıkhan, Dörtyol ve Dörtyol’un 4 beldesinde, Fabrikanın Doğu kapısında ve Site içinde grev çadırları açtılar. Her çadıra 5 grev gözcüsü koydular. Her çadır merkezinde 20’şer işçiden oluşan çalışma komiteleri oluşturdular. Görevleri, o ilçe ya da beldedeki kitle örgütlerinin, partilerin, muhtarların ve halkın desteğini sağlamaktı. İşbölümü yapıp dolaştılar hepsini. Toplantılar yaptılar. Kamunun, işçinin gittiği yere, uygarlık da gidiyordu. İsdemir işçisi de öyleydi. Eşleriyle, çocuklarıyla grevdelerdi. Grev öncesi danışma toplantılarında da eşler oradaydı. Beraber tartışıyorlardı. Sendika yöneticileri, onlarında fikrini soruyor, ya da onları da ikna etmeye çalışıyordu. Yüksek bir bilinçti bu. Aileler, grev çadırlarında da yerlerini aldılar. Eşleriyle omuz omuza çalıştılar. İşçiyi grevle bütünleştirmek, her işçiye bir görev vermek, propaganda araçlarını etkili kullanmak ve halkla birleşmek, bir grevin başarısı için olmazsa olmazlardır. Çelik-İş’in yaptığı da buydu. İşçi, grev fabrika sahasına hapsolmaktan çıkmış, grev bütün Hatay’a yayılmış, halkta birleşmiş, hatta bütünleşmişti. İsdemir işçisi ve Çelik-İş Sendikası, bu deneyleriyle, işçi sınıfının mücadele birikimine önemli bir katkı yaptılar. Tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Aydınlık Gazetesi / 7 Ağustos 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder