26 Ağustos 2013 Pazartesi

SONBAHAR SALDIRISI EMPERYALİSTLERİN EMRİYLE YAPILIYOR.

15 Ağustos 2013 tarihinde bu köşede, AKP Hükümeti sırasında işçi sınıfının hangi hakları kaybettiğinin listesini yazmıştım. 16 Ağustos günü de, Hükümetin Sonbahar yeni saldırı planını yazmıştım. ÇSGB Faruk Çelik, “Bu paket, çalışma hayatındaki tüm engelleri ortadan kaldıran düzenlemeleri içerecek. Çalışma hayatına köklü değişiklikler geliyor” dedi. İşçiye müjde midir planlanan? Tam tersine planlanan, işçinin değil, sermayenin önündeki engelleri kaldırmak. 16 Ağustos’ta özetle şöyle yazmıştım: “4857 Sayılı İş Yasasının 2. Maddesi, bir işin taşerona verilebilmesi için, o işyerinde mevcut olmayan ve uzmanlık gerektiren bir durumun olmasını şart koşar. AKP’nin bütün ülkeyi taşeron cehennemine çevirebilmek için bu engeli kaldırmaya çalışıyorlar. Taşeron işçiye, “size emeklilik hakkı getiriyoruz” dediler. İşçinin primini işveren SGK’ya değil, özel emeklilik şirketlerine yatıracak. Şirket batarsa, ya da paraları alıp kaçarsa? Ona karışmıyor AKP. Sendikalara da şeker düşünmüşler. “Kazanılmış haklara dokunmuyoruz” diye, sendikalı işçinin tepkisini engellemek istiyorlar. Adını da cilaladılar. ‘Esnek emeklilik’ Bütün kurumlara taşeronlarla tecavüz edilmiş olacak, işçinin primleri ise özel emeklilik şirketlerine şirketlere akıtılacak. Olay bu.”
Emperyalistlere hangi sözleri verdiler? Kıdem tazminatını kaldırma, taşeron sistemi, esnek çalışma, kiralık işçi büroları planları, emperyalistlerin talimatıdır. İşte belgeleri ‘‘İşgücü piyasalarının esnekliğinin artırılması amacıyla TBMM, yeni İş Kanunu’nu 22 Mayıs 2003 tarihinde kabul etmiştir’’ (AKP’nin 25 Temmuz 2003 tarihli IMF’ye taahhüt mektubu) ‘‘4857 sayılı yeni İş Kanunu, kısmi süreli çalışma, çağrı üzerine çalışma, ödünç iş ilişkisi, iş paylaşımı modelleri, belirli süreli hizmet sözleşmeleri ve alt işveren uygulamasının yaygınlaşması gibi yeni çalışma biçimlerini yansıtacak şekilde düzenlenmiştir.” (AKP’nin Avrupa Birliği’ne sunduğu Ulusal Program 2003)
Gelelim emperyalistlerin talimatlarına; “İşten çıkarmayı kolaylaştırın... İşten çıkarma tazminatlarını, istihdamı teşvik için azaltın... İşverenin işgücü maliyetini azaltıcı tedbirler uygulayın... İşverenin ödediği sosyal güvenlik primlerini azaltın.’’ (OECD 2000 Rapor) “ 1999 yılında… resmi işsizlik sigortası başlatılmıştır. Bu uygulama, kıdem tazminatı sisteminin yerini alması niyetiyle doğmuştu. Ancak, kıdem tazminatı sistemi devam etti. Çok ağır yükler getiren kıdem tazminatı sorumluluğu daimi istihdamı çok pahalı hale getirerek kayıtlı sektörde istihdam yaratmayı engelleyen unsurlardan biri olmaktadır.’’ (OECD 2006 Raporu) ‘’-Kıdem tazminatı şartlarının firmalar üzerindeki maliyeti azaltılmalı. -Emekli olan çalışanlara kıdem tazminatı ödemesini kaldırın. -Emeklilik yaşının 65'e çıkarın. -Emeklilik gelirinin vergilendirin, -Emeklilerden sağlık sigorta primi alın, -Normal yaşından erken emekli olmak isteyenlerin emeklilik kazanımlarını indirin’’ (OECD 2007 Raporu) ‘‘Emek piyasasındaki katılıkları gidermek amacıyla atılabilecek adımlar arasında: Zorunlu kıdem tazminatı sisteminin rasyonelleştirilmesi, daha esnek koşullu istihdam uygulamalarına izin verilmesi ve istihdam üzerindeki vergi yükünün azaltılması sayılabilir’’ (IMF Heyetinin Değerlendirmeleri (2007) ‘‘Kıdem tazminatlarını azaltın’’ (Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau -15 Ocak 2008) Belgeleri gördük. ABD ve AB emperyalizmine karşı Türkiye’nin bağımsızlığını savunmak, en başta emekçi hareketinin görevidir. Sadece kendi çıkarları için bile olsa, buna mecburlar. Aydınlık Gazetesi / 21 Ağustos 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder