21 Ekim 2013 Pazartesi

CUMHURİYET İÇİN SOSYAL GÜVENLİĞİN ÖNEMİ

Cumhuriyeti yıkmak için uygulanan emperyalist operasyon, SGK için de uygulandı. Cumhuriyetin Sosyal Güvenlik Kurumları, uluslararası özel emeklilik tekellerinin ve ilaç kartellerinin iç pazarı ele geçirmesine ve işgücünün ucuzlatılmasına engel oluyordu. Bugün ulusal ilaç pazarımız emperyalistlerin eline geçti. Sağlık sektörü, taşeronluk, hizmet alımı ve ihalelerle çürütüldü. Hastanelerin satılmasına varan bir özelleştirme programı uygulanıyor. Aydınlık’ın, sağlıkta özelleştirmeyi, ilaç sektörünün başına gelenleri, insan sağlığı ile oynayan emperyalist oyunları dosya konusu olarak ayrıca ele almasında yarar olacaktır. Bu dizide, sağlık ve ilaç sektörlerindeki değişim, SGK ölçeğinde kısmen yer almaktadır. Sosyal güvenlik kurumlarından kıdem tazminatına kadar uzanan emperyalist operasyonu ele alacağız. Sosyal güvenliğin Cumhuriyetin kurucuları için ne anlam ifade ettiğini, emperyalist merkezlerin 90’lı yıllardan itibaren sosyal güvenlik kurumlarının tasfiye edilmesi için nasıl baskı yaptıklarını, işbirlikçi hükümetlerin bu planı nasıl uygulandığını okuyacağız. Kıdem tazminatını kaldırma planı ile SGK’nın yıkılması ve özel emeklilik şirketlerinin palazlandırılası arasındaki ilişkiye mercek tutacağız. Yıkılan her cumhuriyet kurumunda olduğu gibi, işçiyi koruma merkezi olan SGK’nın, çalışanlar için nasıl hapishane haline dönüştürüldüğünü de ele alacağız. *** Cumhuriyetin kurucuları, milli bir tarım ve sanayi inşa etmeye koyulurken, “asıl kurtuluş savaşı bu” diyorlardı. Sanayi için gerekli teknik elemanı ve işçiyi yetiştirmek, onlara sosyal güvenlik, parasız sağlık ve lojman sağlamak gerekiyordu. Cumhuriyetin yıkıcıları ise, kurucuların yarattığı ulusal tarımı ve sanayiyi yıktılar. Yabancı sermayeye kapıları açtılar, sınırsız kolaylıklar sağladılar. Köylüyü ekemez, dikemez ettiler, köyünden sürdüler. İşçinin ise, hem bağımsız sanayi arzusu sırasında verilenleri, hem de mücadele ile kazandıklarını, elinden birer birer aldılar. Son otuz yıl, işçilerin haklarının ellerinden alınışı yıllarıdır. Sosyal güvenlik sistemi, bu sürecin en acı yaşayanlardandır. Bugünden başlayarak, bu süreci aktarmaya çalışacağım. *** SGK, sosyal güveliğin tarihçesini şöyle anlatılıyor; “Osmanlıda tekaüt (emekli) ve teavün (yardımlaşma) sandıkları ile Tanzimat sonrasında işçilerle ilgili sınırlı kapsamlı toplumsal politika düzenlemelerinin yer aldığı 1865 tarihli Dilaver Paşa Nizamnamesi sosyal güvenlik alanında oluşturulan önemli düzenlemelerdendir. Ayrıca, 1866 tarihinde Askeri Tekaüt Sandığı ve 1881 tarihinde Sivil Memurlar Emekli Sandığı kurulmuştur. 1921 yılında 151 sayılı Ereğli Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun ile kurulan Amele Birliği, ülkemizin kanun ile kurulan ve üyeliği zorunlu olan ilk sosyal güvenlik kuruluşudur.” Cumhuriyetin devraldıkları bunlar. Cumhuriyet ise, daha ilk yıllardan kanunlar çıkararak sandıklar kurmaya başlanmıştır. -1926’da İmalatı Harbiye Teavün ve Sigorta Sandığı kuruldu. -1934’de Devlet Demir Yolları ve Limanlar İdaresinin Memur ve Müstahdemleri Tekaüt Sandığı kuruldu. -1935’de Telgraf ve Telefon İdaresi Biriktirme ve Yardım Sandığı kuruldu. -1935'de PTT Telgraf ve Telefon İdaresi Biriktirme ve Yardım Sandığı kuruldu. 1937'de Deniz Yolları ve Akay İşletmeleriyle Fabrika ve Havuzlar İdareleri Memur ve Müstahdemleri Tekaüt Sandığı kuruldu. -1937'de T.C. Ziraat Bankası Memurları Tekaüt Sandığı kuruldu. -1938'de Emlak ve Eytam Bankası Memurları Tekaüt Sandığı, T.C. Merkez Bankası Memurları Tekaüt Sandığı ve Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü Memur ve Müstahdemleri Tekaüt Sandığı kuruldu. -1936’da, 3008 sayılı İş Kanunu çıkarıldı. Sosyal sigortaların kuruluşu ve sosyal sigortalara ilişkin temel ilkeler belirlendi. Ancak Kanunda öngörülen sistem, İkinci Dünya Savaşının araya girmesi nedeniyle 1945 yılına kadar oluşturulamadı. -1945’de 4772 sayılı İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Kanunu çıkarıldı. -1945’de 4792 sayılı İşçi Sigortaları Kurumu Kanunu çıkarıldı, çok sayıdaki sandık birleştirildi. Yine aynı yıl, 4772 sayılı İş Kazaları, Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Kanunu çıkarıldı. -1949’da 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu çıkarılarak on bir emeklilik sandığı birleştirildi. -1950’de 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanunu, 1951’de 5502 sayılı Hastalık ve Analık Sigortası Kanunu ve 1957’de de 6900 sayılı Maluliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortası Kanunu çıkarıldı. -1961 Anayasasıyla, ‘sosyal güvenlik kavramı’ ilk kez çalışma hayatı ve sosyal politikalara ilişkin yasal terminolojiye girdi, anayasal güvenceye bağlandı. -1965’de İşçi Sigortaları Kurumu, Sosyal Sigortalar Kurumu adını aldı. -2006’ya kadar SSK işçilerin, Bağ-Kur esnafın, Emekli Sandığı ise memurların sosyal güvenlik kurumları olarak devam etti. Ancak 1990’lardan itibaren ulusal ekonominin tasfiye programı başladığında, emperyalistlerin sosyal güvenlikle ilgili talimatları da başlamıştı. İlk önemli hamle, üç kurumu bir araya getirerek tek merkezden kontrol imkanı sağlamaktı. Ardından, kurulmasına izin verilen özel emeklilik şirketlerinin emeklilik piyasasına hakim olabilmesi için, adım adım SGK’nın işlevinin daraltılması ve emeklilik primlerine el koymak kalıyordu. Bu amaçla 2006’da, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur, Sosyal Güvenlik Kurumu adı altında birleştirildi. Özetle tarihi böyle. Aydınlık Gazetesi / 21 Ekim 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder