Santraller, madenler… Yatağan, ÇATES…
Şimdi de Zonguldak kara elmasının, kömür karası işçileri doğruluyor; “Satın da görelim!”
AKP, devi uyandırıyor.
Bugün, Üzülmez Müessesesini okuyacağız. İşçilerden çok sayıda mektup geldi. GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun’un anlattıkları ile gelen mektupları birleştirdim. Üzülmez’de neler olduğunu onların ifadeleriyle okuyalım.
30 bin 40 bin işçinin çalıştığı TTK’da, 6 Daire Başkanlığı vardı. 2003’den sonra 14 çıkarıldı. İşçi sayısı 40 binden 10 bine düşürülüyor, ama daire başkanlığı 2 kat artıyor. Neden? Yandaşlarına koltuk ayarlamak ve emekli olduklarında yüksek maaş almalarını sağlamak için mi?
Karadon’da 30 madenci şehit oldu. Müdürünü ödüllendiriyormuş gibi Genel Müdür Yardımcısı yaptılar.
Üzülmez Müessesi’nde ise, iki yıldır işçi yoğun bir baskı yaşıyor.
“Performans” denilen kör rekabeti başlattılar. Toplu sözleşme düzenini yok etmeye, köle düzenini getirmeye çalışıyorlar. Ne kadar kömür çıkarsa o kadar ücret. Yani kömür çıkarsa para, taş çıkarsa para yok. “Kölelik düzeninde bile görülmemiş.”
2006 ve 2009 yıllarında işe girenlerin ücret grupları yarıya çekilmesine ve bu dönemde 2100 işçinin emekli olmasına rağmen, TTK zarar gösteriliyor. Çünkü ihalelerle torba dolusu para aktarıyorlar.
İşçinin toplu sözleşmedeki yakımlık kömür hakkını geçtiğimiz kış vermedikleri için, işçiyi eyleme mecbur ettiler.
“İşyerine takılan MOBESE kameraları ise, Emniyet müdürlüğünde bile yok. İşyerlerini cezaevi haline getirdiler.”
Dahası da var. İşçinin üzerine kapı kilitleniyor, lambalara cip takılıyor.
“Yıllar yılı, ‘işçi alacağız’ diye oyalarken, kapalı kapılar ardında başka planlar yapılıyormuş. Takke düştü kel göründü. Bütün hesaplar Üzülmezi birilerine peşkeş çekmek içinmiş.
1,5 sene önce SOMA A.Ş diye bir şirket Zonguldak’a geldi. İnağzı-Bağlık kesiminde Redevans sahası aldı. Desendre çalışmasına başladı. Dedik ki ‘bu ne iş?’ Biliyoruz ki Zonguldak’ta derin kömür işletmeciliği için önce derin kuyu açılır. Sonra galeri, anayol, taban yolu sürülür. ‘Biz farklı ve yeni bir yöntem izleyeceğiz’ dediler. Sonra bomba patladı, SOMA A.Ş çalışmaları durdurdu. TTK Yönetimi bunları kandırmış(!). Bizimkiler yalan söylemez, hepsi cemaat mensubu(!)”
Birden işçi alımı gündemden düştü, iktidarın Zonguldaklı vekilleri ve yerel yönetimi ağız değiştirdi hemen.
“Birde 5 tonluk araba meselesi var. Üzülmez’in Müdürleri Soma’ya 5 tonluk araba almaya gitmişler. Üzülmez’de çıkan kömür 1800 ton. Araba sayısı 450 tane ve 5 tonluk. Nasıl ihtiyaç oluyor da, 300 tane 5 tonluk almaya Soma’ya gidiyorsunuz?”
SOMA A.Ş’nin Üzülmez’i satın almak istediği söyleniyor. Ankara’da milletvekilleriyle görüştüğümüzde anladık ki, oyun kurulmuş ve iktidar milletvekilleri de içindeler. Gizli komisyon kurulmuş. AKP Milletvekili Ercan Candan diyor ki, ‘TTK’yı kapatmayacağız. Verimsiz yerleri özelleştireceğiz.’
Madenciyi aptal mı sanıyorsunuz? Hangi özel şirket verimsiz yere yatırım yapar ve oradan kar etmeyi düşünür?
Kurumun yıllık üretim kapasitesi 5 milyon ton. Ama özel sektörle beraber 2,5 milyon ton kömür üretiliyor. Oysa ülkenin ihtiyacı yıllık 25 milyon ton. İthal kömür için dışarıya verilen para 5 milyar dolar. İşçi sayısını düşürdüler, teknolojik yenileme yapmadılar. Bu kurum kar edebilir mi?
Yeraltında bakımsızlık had safhada… Asma İşletmesinde, yeraltı anayolları göçüyor. Beş gün boyunca kömür çıkartılamıyor, kimsenin umurunda değil. İnceleme dahi yapılmıyor.
“Asma-Dilaver İşletmesinde kuyu başında kart basan işçi, alt ve üst kafeslere aynı anda binerek kuyu dibine inerken, şimdi sadece üstten kafeslere binebiliyor. Alt kafese geçiş kapatıldı. Kafesler hınca hınç dolduruluyor. Eksi 170 kotunda da durum aynı. Can pazarındayız.”
Eksi 260 kodundaki hazırlık çalışması durduruldu. Neden? Çünkü galeri bağlantısı için yapılması gereken 250 metrelik mesafe yapıldığında müessesinin önü açılacak, üretim artacak, kara geçecek.
Ama yerüstünde inşaatlar, gereksiz yollara yapılan harcamalar, tam gaz devam ediyor. Yer üstündeki böyle gereksiz harcama ve güzelleştirmeler, özelleştirmeye hazırlamak için.
Bu oyunu bozmak zorundayız ve bozacağız. Ölümü göze alarak ekmeğimizi kazandığımız bu ocakları, kimseye peşkeş çektirmeyiz. Gelsinler de görelim!
Aydınlık Gazetesi / 16 Ekim 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder