31 Ekim 2013 Perşembe
SOSYAL GÜVENLİK MERKEZİ Mİ, HAPİSHANE Mİ?
Liberaller cumhuriyetin kurumlarına o denli düşmanlar ki, özelleştirme kanunu çıkarıldığında Tansu Çiller Mecliste milletvekilleriyle kadeh kaldırmış, “dünyanın son sosyalist devletini yıktınız, tebrik ederim sizi” diye sevinç çığlıkları atmıştı.
Önlerine geleni sattılar, kapattılar. Satamadıklarının ise çürüttüler, topluma hizmet merkezleri olmaktan çıkardılar. Yandaşlarının kıdem ve eğitim gözetmeksizin kollandığı, memur olma özelliğine bile sahip olmayanların yüksek makamlara oturtulduğu, ‘yağma hasanın böreği misali’ kurumun olanaklarının söğüşlendiği, kurumların gerçek çalışanlarına ise, zulüm demenin bile hafif kalacağı koşulların reva görüldüğü yerler oldular. SGK’da bunlardan biri.
“Sosyal güvenlikten kıdem tazminatına emperyalist operasyon” başlıklı dizinin yayını sırasında, SGK çalışanlarından çok sayıda mektup geldi. SGK, hapishaneye dönüştürülmüş meğer.
Diziyi iki gün daha uzatarak son iki bölümünü mektuplara ayırıyorum. Bugün ve yarın okuyacaksınız.
Sahiplerinin adı bizde kalacak. Mektupların esasına dokunmadan aktaracağım. Yeniden Atatürk devriminin, sadece bu kurumları kurtarmak için bile şart olduğunu, her satırı haykırıyor.
***
“Diğer kurum çalışanlarından on kat daha fazla iş yükü altındayız. Bir işveren memuru, 2000-3000 işyerinin 30 kalem işini yapar. Kısa vadeliler servisindeki bir memur, günde 200 rapor ödemesi yapar. Yetiştirebilmeniz mümkün mü? Akşam mesaiye kalır, cumartesi bile çalışırsınız. Fazla çalışma ise, beş kuruş fazla mesai ücreti alınmadan yapılır. Yemek verilmez, yemek ücreti verilmez. Buna rağmen, ne amir ne vatandaş memnun olur.”
“SGK’da 24 bin memur var. Memur maaşları için 5 yıl için Vakıfbank ile anlaştılar. Bizim maaşlarımızla bankalar köşeyi dönüyor promosyon alamıyoruz. Promosyonlarla ilgili olarak ise pis kokular geliyor.”
Memuru takip için çip takmadıkları kaldı. Bazı merkezlerde yüz tarama bile yapılıyor. Nasıl mı? Yüzünüzü tarayıcı bir ekrana getiriyorsunuz, sonra işbaşı imzası atıyorsunuz. Yandaşları olan teftiş kurulu üyelerine ve denetmenlere ise uygulanmıyor. Cezaevlerinde var mıdır acaba böyle bir uygulama? İnsanlıktan çıkardılar memuru. Bir de kamera sistemi… Yan gelip yatanların başkasını gözetleme alışkanlığı buraya da sirayet etti.
Türbanlı memurla doldurdular. Arkadaşlarımıza ise, etek boyundan, kısa kollu giyinmeden disiplin cezaları veriliyor.”
“İnsan üstü iş yükü, hoyrat muamele ve baskılar, kapalı cezaevine döndürdü. Kurumdan müthiş bir kaçış var. Giden kalana “Allah kurtarsın” diyor. Gerisini siz düşünün.”
Her yer arşiv, ama arşiv memuru yok. Vatandaşa ve telefona bakan memur, arşivden dosya çeker, dosyaların içine evrak atar. Arşivler o kadar pistir ki, bronşit olursunuz, mikrop alırsınız.
Memur yıllık izindeyken bile evrak bırakılır masasına. Yönetmelikle belirlenen işlem süresi vardır. Soruşturmaya neden olabilir. Ama kimin umurunda, ne de olsa sıkıntıyı memur çeker.
Yandaş müfettişleri vekaleten bir koltuğa atıyor, hem müfettişin, hem de atandığı koltuğun maaşını birden veriyorlar. Çifte maaş yani… Kayıt dışı istihdamla mücadele edilecek müfettişlerin yarısı müdür oldu, yarısı özel şirketlere iş sağlığı uzmanı. Hal böyleyken merdiven altı işyerlerin teftişi nasıl yapılacak? Müfettişlerin asli görevi olan iş kazası ve meslek hastalığı soruşturmalarını ise, kalifiye görmedikleri memura yaptırıyorlar.
Liyakatın, hakkaniyetin, adaletin olmadığı kurumda yükselmek, lobi faaliyetinizin başarısına, ya da yandaş olmanıza bağlıdır. Araştırın. SGK’da en son kaç yılında müdürlük sınavı yapılmış? Şeflik mi? O daha komik.
“666 Sayılı KHK ile maaşlarımızı budadılar. Ocak ve Temmuz aylarında diğer kurumlar % 3 alırken biz % 1,5 alıyoruz. Yetmezmiş gibi mesai, ikramiye, performans ve büyükşehir farklarını da kaldırdılar. Yerel yönetimlerde ise maaşlar iki kat arttı. Mesela… belediyede memur 2800 alıyor, biz 1900. Hem de iş yükünün altında ezilerek. (Boşluk bırakılan yerdeki ismi biz çıkardık. M.A)
Mektuplara devam edeceğiz.
Aydınlık Gazetesi / 30 Ekim 2013
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder